4 Ekim 2020 Pazar

Azerbaycan Tarihi Genel Bakış

AZERBAYCAN ADININ ORTAYA ÇIKIŞI VE

TÜRKLERİN BURAYA YERLEŞMESİ

Türklerin Azerbaycan’ a ilk gelişi M.Ö. 7. Yüzyılda olmuştur. İlk olarak bu bölgeye Sakalar (İskitler) olarak bilinen Türk kavmi yerleşmiştir. Sakalardan sonra bu bölgeye Türk oldukları iddia edilen Albanlar yerleşmiştir. Daha sonra bu bölgeye Medler hakim olmuş ardından da Büyük İskender bu bölgeyi ele geçirmiştir. İskender’in ölümünden sonra bu bölgede Media-Atropatan devleti kurulmuştur. “Ateş Yurdu” manasına gelen “Atropatan”ın bir ülke adı olarak ortaya çıkışı bu bölgede ateşperestliğin yaygın oluşunun en büyük delilidir. İranlıların Aterpatagau ve Ader-bigan ve Arapların Azerbaycan dedikleri bu ülke, Türklerin de Müslüman olmaları dolayısıyla Azerbaycan adı bugüne kadar son söyleniş şekliyle gelmiştir.  

M.S. 48 yılında ikiye bölünen Büyük Hun İmparatorluğu batı kısmını teşkil eden Hun Türklerinin bir kısmı Azerbaycan’a yerleşmiştir. Hunlardan sonra Hazarlar, Sabirler ve Ağaçeriler de buraya yerleşmiştir. 8. Yüzyıl ortalarında İslam ordularının Kafkasya’ya gelmesiyle buradaki Türk kavimleri Müslüman olmuşlardır. Azerbaycan’ın tam bir Türk yurdu haline gelmesi Malazgirt Zaferiyle olmuştur. Bu zaferle Anadolu ve Azerbaycan’a çok sayıda Türk kavmi yerleşmiştir. Moğol İstilası sırasında da yine çok sayıda Türk kavmi Azerbaycan’a yerleşmiştir.

Azerbaycan Türkleri, Selçuklulardan sonra Moğollar ve Timurlular idaresinde yaşamış daha sonra da Ak Koyunlu ve Kara Koyunlu Devletlerini kurmuşlardır. Daha sonra bu bölgeye Şah İsmail’in kurduğu Türk devleti olan Safeviler hakim olmuşlardır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında ise Azerbaycan Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Azerbaycan’a hakim olabilmek için Osmanlılar ve Safeviler uzun süren savaşlara girişmiştir. Safevilerin yıkılmasından sonra bu bölgeye Afşar Nadir Şah hakim olmuş ardından da, yine bir Türk kavmi olan Kaçarlar bu bölgeye hakim olmuşlardır.

Yüzlerce yıldır Türk toprağı olan Azerbaycan, son olarak Rus işgaline uğramıştır. 16. Yüzyıldan itibaren Türkistan’daki Türk Hanlıklarını bir bir işgal eden Rusya, 1804 yılında Gence’yi işgal etti. Gence’nin adı Rus Çariçesi şerefine Yelizavetpol olarak değiştirildi. Daha sonra Ruslar Derbend, Şirvan, Bakü ve Kuba’yı işgal etti. Gülistan Anlaşması(1813) ve Türkmençay Anlaşması(1827) ile Azerbaycan toprakları İran ve Rusya arasında paylaşıldı. Azerbaycan’ın güneyi İran’ın , kuzeyi ise Rusya’nın hakimiyerine girdi. Ruslar, Azerbaycan ve Anadolu arasında tampon bölge oluşturmak amacıyla Anadolu’daki Ermenileri Erivan’a yerleştirdi. Uzun süre Rus işgalinde yaşayan Azerbaycan 1918’de bağımsızlığını ilan etse de 1920’de Sovyet Rusya işgaline uğradı. Yıllarca Sovyetler işgalinde kalan Azerbaycan ve diğer Türk toplulukları 1991’de bağımsızlıklarını ilan ettiler.

Azerbaycan bayrağı, mavi Türklüğü, kırmızı medeniyeti, yeşil İslam'ı simgeler.
 
 
 
20 Yanvar( Ocak ) 1990 Katliamı sırasında Kızılordu
 
 
 
İran işgalindeki Güney Azerbaycan




2 Ekim 2020 Cuma

Tarihte Bugün: Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü fethi ( 2 Ekim 1187 )

 

KUDÜS’ÜN SELAHADDİN EYYUBİ TARAFINDAN FETHİ (1187)

Kudüs, üç Semavi din tarafından kutsal kabul edilen bir şehirdir. Yahudiliğe göre kutsallığı; Hz. Davud’un Kudüs’ü İsrail Krallığının başkenti olarak kurması ve Hz. Süleyman’ın tapınak inşa ettirmesinden dolayıdır. Hristiyanlığa göre ise; Hz. İsa’nın burada çarmıha gerilmesinden dolayıdır. İslam’a göre ise buranın ilk kıble olması ve Hz. Muhammed’in buradan miraca çıkmasından dolayı kutsal kabul edilir.

 

Birinci Haçlı Seferi ve Kudüs

Haçlı Seferleri, 11. Yüzyılın sonlarında Avrupa dünyasının “Kudüs’ü kurtarma” sloganı ile, Türkleri Anadolu’dan atmak ve bütün Yakın Doğu’yu ele geçirmek için başlattığı siyasi amaçlı askeri bir harekettir. Bu hareket, 1096 yılında başlayan Birinci Sefer ile 1291’de Latin Hristiyanların Doğu’da son merkezleri olan Akka’dan çıkarılmalarına kadar süren bir dönemdir. Bu dönemde dokuz büyük sefer yapılmıştır.

Haçlı Seferlerinin görünürdeki nedeni dini olsa da esas sebep Avrupa toplumunun içinde bulunduğu siyasal, sosyal ve ekonomik nedenlerdir. Türk ve İslam dünyasındaki zenginliği gören Haçlılar bu zenginlikleri ele geçirmek amacıyla 1096 yılında harekete geçtiler. İlk olarak Anadolu Selçuklularının başkenti olan İznik’i 19 Haziran 1097’de ele geçirdiler. Daha sonra 10 Mart 1097’de Urfa’yı ele geçirip Urfa Haçlı Kontluğunu kurdular. Daha sonra Antakya’ya yönelen Haçlılar burada Türklerin büyük direnişiyle karşılaştılar. Büyük Selçuklu Sultanı Berkyaruk’un ordu göndermesi üzerine Haçlılar geri çekildi. Ancak şehirde yaşayan Ermenilerin ihaneti üzerine 3 Haziran 1098’de Antakya’yı ele geçirdiler ve Müslüman halkı katlederek şehirde yağma yaptılar.

Daha sonra Haçlılar Beyrut yakınlarında Fatımilerin topraklarına girdiler. Selçukluların ve Abbasilerin düşmanı olan Fatımiler 1098’de Kudüs’ü Selçukluların elinden almıştı. 7 Haziran 1099’da şehrin önüne gelen Haçlılar şehri kuşattılar 15 Temmuzda ise şehri ele geçirdiler. Şehirde yaşayan Müslüman ve Museviler katliama uğradılar. Kudüs’ün ele geçiren Haçlılar burada bir krallık kurdular.

1144’te Nureddin Zengi’nin Urfa’yı yeniden fethmesi Avrupa’da şok etkisi yarattı. Bunun üzerine ikinci Haçlı seferi düzenlendi. Ancak bu sefer Haçlılar için büyük bir hezimet oldu. Urfa’nın ele geçirilmesi ve 1176 yılındaki Miryakefalon Zaferi Türk ve İslam dünyası için büyük bir moral oldu.

1186 yılında Haçlılar Müslüman kervanına saldırarak barış anlaşmasını bozdular. Bunun üzerine Selahaddin Eyyubi savaş ilan etti . Selahaddin Eyyubi Sennabra yakınlarındaki Ürdün suyunu geçerek 2 Temmuzda Tiberias’ı ele geçirdi. 3 Temmuzda Haçlı Ordusu harekete geçince Selahaddin Eyyubi ordusunu Hıttin mevkiine yerleştirdi. 4 Temmuzda yapılan savaşta Haçlılar yenildi. Bunun ardından Taberiye, Akka, Nablus, Yafa, Sayda, Beyrut, Askalan, Gazze, Müslümanların eline geçti. Ardından 2 Ekimde Kudüs teslim oldu. Selahaddin Eyyubi Kudüs halkına merhametli davrandı ve gitmelerine izin verdi. Kudüs’ün Müslümanlarca fethinden sonra, Kudüs’ü ele geçirmek için Üçüncü Haçlı Seferi düzenlendi. Ancak üçüncü seferde Kudüs’ü ele geçiremediler ancak Kıbrıs ve Akka’yı ele geçirdiler. Kudüs bu tarihten 1918 yılına kadar Müslümanların hakimiyetinde kaldı.

  
Selahaddin Eyyubi Minyatürü, El Cezeri

Kubbet-üs Sahra

Eyyubiler Devleti Sınırları

Birinci Haçlı Seferi ve Kudüs

Mescid-i Aksa

Ağlama Duvarı

Selahaddin Eyyubi ve Luzinyalı Guy

Zeytin Dağı

Tapınak Dağı

Selahaddin Eyyubi'nin Türbesi, Şam

Hıttin Savaşı

 


29 Eylül 2020 Salı

Trablusgarp Savaşı

 

TRABLUSGARP SAVAŞI

1911-1912

1911-1912 yıllarında Osmanlı Devleti ile İtalya Krallığı arasında gerçekleşen ve Osmanlı Devletinin mağlubiyetiyle sonuçlanan savaş.

Sanayi devrimiyle birlikte gelişen endüstri nedeniyle üretim artmış ve bu durum hammadde ihtiyacını arttırmıştır. Yeni Çağ başlarında başlayan sömürgecilik faaliyeti dışında kalan İtalya, 1870 yılında siyasi birliğini tamamladığında Afrika’nın hemen hemen her yeri sömürgeleştirilmişti. Bu durumda İtalya kendine yakın olan ve Osmanlı Devleti’nin kara bağlantısı bulunmayan Trablusgarp ile ilgilenmeye başlamıştı.

İtalya diğer batılı devletlerle gizli anlaşmalar yaparak Trablusgarp hedefini kabul ettirmişti. Bu dönemde ise Osmanlı Devleti siyasi karışıklık içindeydi.  1908 yılında 2.Meşrutiyet ilan edilmiş, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Bosna’yı işgal etmiş ve 1909 yılında ise taht değişikliği olarak 2.Abdülhamit indirilerek yerine Mehmet Reşat getirilmişti. Aynı zamanda Balkanlarda ise ayrılıkçı isyanlar ve çetecilik faaliyetleri vardı.

Eylül 1911’den itibaren İtalya işgal hazırlığını hızlandırdı.  İtalya, 28 Eylül 1911’ de Osmanlı devletine bir nota vererek Trablusgarp ve Bingazi’yi işgal edeceğini bildirdi. 20 Ekim tarihine kadar İtalyanlar önemli kıyı noktalarını ele geçirdi. Osmanlı Devletinin bir deniz gücünden yoksun oluşu ve Trablusgarp’la kara bağlantısının olmayışı savunmayı güçleştiriyordu. Bu durum nedeniyle bazı Osmanlı subayları gizlice Trablusgarp’a gittiler. Bu subaylardan bazıları Mustafa Kemal Atatürk, Enver Paşa, Fethi Okyar’dır. Bu subaylar yerel halkı talim ederek İtalyanlara karşı büyük bir direniş gösterdiler. Uzun süren çarpışmalar nedeniyle İtalya Çanakkale Boğazında saldırdı ardından da Rodos ve Oniki Adayı işgal etti. Bu esnada Trablusgarp’taki yerel halk destekli Osmanlı güçlerinin de direnişi kırıldı. 1912 yılında Balkan Savaşlarının da başlamasıyla 15 Ekim 1912’de Uşi Anlaşması imzalandı. Bu anlaşmayla Osmanlı Devleti Trablusgarp, Bingazi ve Oniki Adayı İtalya’ya bıraktı. Böylelikle Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’daki son topraklarını da kaybetti. Bu savaşı önemli yapan bir sebep te ilk kez savaş uçaklarının kullanılmasıdır. İlk hava saldırısını İtalyan pilot Giulio Gavotti tarafından 1 Kasım 1911’de gerçekleştirilmiştir. Ayrıca bu uçaklarla yerli halka bildiriler atılarak kendi taraflarına çekmeye çalışmışlardır.  

                                                     

 
Mustafa Kemal Atatürk, Derne'de bir Kızılay çadırının önünde,1912
Trablusgarp Savaşında Osmanlı subayları

Trablusgarpı bombalayan İtalyan Zeplinleri


Coğrafi Keşifler - 2

Avrupalılar Batlamyus’un haritasına başlangıçta çok ciddi bir katkı sağlayamamışlardır. Müslümanlardan aldıkları bilgiler doğrultusunda Do...